MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, yaptığı yazılı açıklamada Silvan'da 13 askerin şehit olmasından sonra hükümetin terörle mücadele etmeye karar verdiğini, 8 asker ve bir korucunun şehit edilmesinden sonra da terörle mücadele tedbirlerini açıkladığını söyledi. Kandil'in bombalanmasının toplumsal tepkilerin önlenmesine yönelik bir psikolojik harekattan öteye gitmeyeceğini belirten MHP'li Çirkin şunları söyledi: "Hatta pansuman yerine bile geçmemiştir.
Hakkari, adeta teröristin alan h‰kimiyetine girmiş durumdadır. Bu gidişle valiler orada ancak bir tabur asker eşliğinde gezebilecektir. Devlet bir an evvel psikolojik üstünlüğü ele geçirmek zorundadır. İnisiyatif PKK'nın elindedir ve hal böyle devam ettikçe korkmuş ve sinmiş halk devlete yardım edememektedir. Bunun en basit örneği sokak ortasında sırtından kurşunlanan güvenlik güçlerimizdir. Böyle bir olayda dahi aciz kalan Devlete halkı nasıl güven duyacaktır?
Güneydoğu halkı teröre karşı yüreklendirilmedikçe PKK'nın psikolojik üstünlüğü kırılamaz. Bu konuda tedbirler bir an evvel alınmalıdır. Öncelikli tedbir ise Olağanüstü hal ilanıdır. Başka çare kalmamıştır. Hakkari, Terzi Fikri'nin Fatsa'sına dönmüştür, devlet yoktur. Halk olmayan devletin nesine yardımcı olacaktır."
"MAHŞERE KADAR MAHKÜM OLUR"
AKP'nin Güneydoğu'da aldığı yüzde 60 oyu, devletin varlığı olarak kabul ettiğini ancak gülünç duruma düştüğünü ifade eden Çirkin, alınan oyların devlete zerre kadar faydası olmadığını söyledi. Çirkin "Her fırsatta Sivas'ın doğusundaki siyasi varlığından övünçle bahseden Sayın Başbakan, AKP var olurken devletin yok olduğunu herhalde fark edememektedir.
Olağanüstü hal halkın Devlet tarafından güvence altına alınması amacıyla derhal ilan edilmelidir. Güneydoğuda ifade özgürlüğü var mıdır? Devlete elektrik faturası ödemeyen halk PKK'ya vergi vermektedir. PKK sözde askere diye dağ kadrosuna gençleri zorla almaktadır. Hangi halk demokratik bir ortamda evladını bir eşkıya sürüsüne teslim eder? Bu bakımdan Olağanüstü Hal asla antidemokratik bir uygulama olarak kabul edilmemeli, mantıktan, samimiyetten yoksun gürültülere pabuç bırakmadan öncelikli tedbir olarak düşünülmelidir" dedi.
Çirkin Başbakan'ın millet huzurunda sorumlu olduğunu, bu nedenle radikal tedbirler almakta çekingen davranmaması gerektiğini de kaydederek "Çünkü kendi deyimiyle " bıçak kemiğe dayanmıştır'. Bize göre de kemiği kesmeye başlamıştır. Göz boyayıcı tedbirlerle "bıçak', 'kemik'edebiyatı yapan Başbakan ve hükümeti belki samimiyet testinden geçmeyi başarabilir ama millet vicdanında ehliyet ve cesaret testinden geçemez, mahşere kadar mahkžm olur" görüşünü dile getirdi.
