10 Eylül 2011 Cumartesi

Mısır'da İsrail öfkesi

İsrailli diplomatları Mısırlı komandolar kurtardı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta başında resmi bir ziyarette bulunacağı Mısır’da da İsrail krizi yaşanıyor.

Geçen ay iki ülke sınırında beş Mısır askerinin İsrailli güvenlik güçlerince öldürülmesinden sonra tırmanan gerilim, dün göstericilerin başkent Kahire’deki İsrail Büyükelçiliği'ne yaptığı saldırıyla doruğa ulaştı.
Mısırlı protestocuların Büyükelçilik binasına girmesinin ardından binlerce gösterici ve polis arasında çıkan çatışmalarda iki kişinin öldüğü, 988 kişinin de yaralandığı bildirildi.
MISIRLILAR, İSRAİL BÜYÜKELÇİLİĞİ'NE BÖYLE SALDIRDI / FOTO GALERİ
MISIR'DA BÜYÜK ÖFKE / WEB TV
Olayların ardından İsrail, Kahire'deki büyükelçi ve elçilik çalışanlarını tahliye etti. Büyükelçi Yizhak Levenon'un yardımcısı olarak tanımlanan bir diplomatın ise İsrail'in, Kahire'deki gösterilere nasıl bir yanıt vereceğine karar verene kadar Mısır'da kalacağı açıklandı.
Büyükelçi ve elçilik çalışanlarını taşıyan uçağın bu sabaha karşı İsrail'e iniş yaptığı bildirildi. İsrail ile Mısır arasında 19 Ağustos tarihinde başlayan diplomatik krizden bu yana İsrail'in Kahire Büyükelçisi Levenon, biri tatil olmak üzere üç kez ülkesine dönmüştü.
İSRAİLLİ DİPLOMATLARI MISIRLI KOMANDOLAR KURTARDI   
AFP'ye konuşan İsrailli bir yetkili, elçilik çalışanlarının Mısırlı komandolar tarafından kurtarıldığını söyledi.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, "Altı kişi elçilikte mahsur kalmıştı ve can güvenlikleri konusunda gerçek anlamda endişe duyuyorduk. Ancak sonunda Mısırlı komandoalr tarafından başarılı bir şekilde kurtarıldılar" dedi.
/_np/8873/14368873.jpg
ELÇİLİK TALAN EDİLDİ
MENA haber ajansı, 46 polisin de yaralandığını çatışmalarda 17 kişinin ise gözaltına alındığını duyurdu.
Olaylar sırasında öfkeli kalabalık, saldırı girişimlerinin artması üzerine Mısır yönetimi tarafından inşa edilen 4 metre yüksekliğinde 150 metre uzunluğundaki beton güvenlik duvarını, saatler süren uğraşıların ardından yerle bir etti.
Bir gökdelenin 22’nci katındaki İsrail Büyükelçiliği’ne giren göstericiler, boş elçilik binasını talan etti.
Mısır devlet televizyonu, İçişleri Bakanlığı'nın polis memurlarının iznini iptal ederek, hepsini göreve çağırdığını bildirdi. Mısır Başbakanı İsam Şerif de kabineyi kriz toplantısına çağırdı.
İki ülke arasındaki gerilim, geçen ay İsrail'in Eliyat kenti yakınlarında bir konvoya düzenlenen saldırının ardından İsrail ordusunun Mısırlı 5 askeri öldürmesi ile artmıştı.
İsrail, olayın ardından "üzgün olduğunu" açıkladı ancak resmi olarak özür dilemedi. İsrail Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesini talep eden protestocular, İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesini veya en alt düzeye indirilmesini istiyor.
OBAMA, NETANYAHU'YU ARADI
Yaşanan son gerginliğin ardından ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştüğü ve olaylardan duyduğu endişeyi dile getirdiği bildirildi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, ABD'nin şiddet olaylarının artmasından endişe duyduğu ve olaylar artmadan sorunun çözülmesine yardımcı olmak için adımlar attığı ifade edildi.
Başkan Obama'nın ayrıca Mısır hükümetine çağrıda bulunduğu ve “İsrail Büyükelçiliğini korumak ve güvenliğini sağlamak için uluslararası yükümlülükleri olduğunu” söylediği belirtildi.

İsrail’in Türkiye’yi cezalandırma planı



İsrail’in aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Türkiye’yi ‘cezalandırma’ planı hazırladı. Yedioth Ahronoth gazetesine sızan plana göre Lieberman, Türkiye’yi 4 konuda vuracak planı bugün yapılacak bakanlar kurulu toplantısında hükümete sunacak. İşte Lieberman’ın Türkiye’ye karşı uygulayacağı C Planı’nın 4 ana maddesi:

1) Seyahat boykotu
Eğer plan kabul edilirse İsrail, Türkiye’ye karşı kapsamlı bir seyahat boykotu başlatacak. Hükümet, vatandaşlara çağrıda bulunup, uçuş aktarması amacıyla dahi olsa Türkiye topraklarına ayak basmamaları gerektiği konusunda uyaracak. Özellikle de Dökme Kurşun Operasyonu’nda görev yapan askerlerden Türkiye’ye gitmemeleri istenecek. İsrail, askerlerinin Türkiye’de tutuklanmasından çekiniyor.

2) Ermenilerle işbirliği
Lieberman bu ay ABD’ye yapacağı ziyaret sırasında, bu ülkedeki Ermeni lobisiyle bir dizi görüşme yapacak. İsrailli bakan, diyasporaya, Amerikan Kongresi’ndeki kulis çalışmaları konusunda destek teklif edecek. İsrail aynı zamanda, Ağrı Dağı’yla ilgili anlaşmazlık konusunda da diyasporaya yardımcı olacak.

3) PKK desteklenecek
Avigdor Lieberman’ın Türkiye’ye karşı işbirliğine gitmek istediği bir diğer odak, PKK olacak. Bakan, PKK’nın önde gelen bazı isimleriyle Avrupa’da bir araya gelecek ve ellerinin güçlenmesi doğrultusunda onlara katkı yapacak. Hatta PKK’ya silah satışı ve militanlara askeri eğitim vermek gibi seçenekler bile gündemde.

4) Azınlıklara eğilecekler
Bakan Lieberman, sadece Kürt sorununu kullanmakla kalmayacak, Türkiye’yi azınlıklar konusunda sıkıştırmak için de çalışacak. İsrail Dışişleri Bakanı, Türkiye’deki her türlü azınlığın durumunun kötü olduğu, devletin azınlıklar konusunda adil olmadığı gibi tezler konusunda İsrail’in tüm dünyadaki misyonlarını eğitecek ve bu görüşün çok sesli diplomatik dille yayılmasını sağlamaya çalışacak. 

Netanyahu bakanına kızdı
Lieberman'ın C Planı'na kendi Başbakanı'ndan tepki geldi. Binyamin Netanyahu adına Başbakanlık'tan yapılan açıklamada, "Politikalarımız her zaman Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını önlemek ve iki ülke arasındaki gerilimi düşürmek üzerine olmuştur" denildi.
Açıklamada Lieberman'ın Türkiye'yi cezalandırma planlarına üstü kapalı olarak karşı çıkıldı ve "Başbakanımız ve bakanlar kurulu (Türkiye ile ilişkilerde) gerginliğin tırmanması halinde olası teorileri değerlendirmiştir. Ama nihai karar ancak gerektiğinde verilecektir" denildi.

28 Ağustos 2011 Pazar

BDP'lilerin sınırı geçmesine izin çıkmadı

BDP'lilerin sınıra yürüyüşüne jandarma müdahale etti

Operasyonların durdurulması için 'canlı kalkan' olacaklarını söyleyerek dün Hakkari'nin Çukurca İlçesi'ne gelen yaklaşık 1500 kişilik grubun sınırı geçmesine izin verilmedi.

Geceyi sınırdaki Narlı Köyü’nde geçiren ve bu sabah yürüyerek sınıra gitmek isteyen yaklaşık 1500 kişilik grup, jandarma tarafından engellendi. Van, Ağrı, Muş, Ardahan, Iğdır ve Kars’tan ’canlı kalkan’ eylemi için Çukurca İlçesi’ne gelen gruba Van Bağımsız Milletvekilleri Aysel Tuğluk, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Bitlis Milletvekilli Hüsamettin Zenderlioğlu, Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, bazı BDP’li Belediye Başkanları ve DTK yöneticileri de destek verdi. Irak sınırına yürümek isteyen grup dün Çukurca’ya yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan Narlı Köyü girişinde durduruldu ve geçişlerine izin verilmedi.

Geceyi Narlı Köyü’nde geçiren grup bu sabah, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK  kamplarına yönelik sınır ötesi hava operasyonlarını protesto gösterisi yaptı. Grup adına Kürtçe açıklama yapan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, "Başlattığımız canlı kalkan eylemlerini sonuç alıncaya kadar sürdüreceğiz. Bu savaşta her gün onlarca Kürt ve Türk genci yaşamını yitiriyor" dedi.

Basın açıklaması ardından aralarında BDP Milletvekilleri, DTK yöneticileri, BDP’liler ve bazı belediye başkalarının aralarında bulunduğu grup, Narlı Köyü’nden 1 kilometre yürüyerek Kuzey Irak sınırı sıfır noktasında bulunan Üzümlü Köyü’ne gitmek istedi. Ancak, sınıra 10 kilometre kala yolda barikat kuran jandarma, geçişlerine izin vermedi. Gruptakiler bu kez panzerlerin önünde oturma eylemine başladı. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Hakkari Valisi Muammer Türker ile Çukurca Kaymakamı Levent Üstil’in gelmesini istedi. Güvenlik güçlerinin uyarılarına karşın grup oturma eylemini sonlandırmayınca, Çukarca İlçesi’nden takviye güç istendi. (DHA)


 

 

Hakkari'de mayın tuzağı: 3 asker şehit, 3 asker yaralı


Hakkari'nin Şemdinli İlçesi Övenç bölgesinde askeri konvoyun geçişi sırasında mayın patladı.

Şemdinli'deki mayınlı saldırı sabah saatlerinde Öveç Köyü yakınında meydana geldi. PKK'lılar yola döşedikleri mayını askeri araç geçerken infilak ettirdi. Patlamada 3 asker şehit düştü, 3 asker de yaralandı. Yaralanan askerler Hakkari Asker Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Bölgeye sevk edilen güvenlik güçleri, mayınlı saldırıyı gerçekleştiren PKK'lıları yakalamak için geniş çaplı operasyon başlatıldı.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Danimarka ile ilişkilerimizde Roj-TV gölgesi var

Danimarka ile ilişkilerimizde Roj-TV gölgesi var

 

 

 

 

 

 

 

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bugünlerde Türkiye-Danimarka ilişkilerinin üzerinde bir Roj-TV gölgesi bulunduğunu söyleyerek, "Biz dostlarımızın, müttefiklerimizin vaatlerini önemsiyoruz ama artık vaatlerin somut neticeye dönmesini bekliyoruz" dedi.


Bakan Bağış, görev süresi dolan Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Ole Egberg Mikkelsen'i kabul etti. Büyükelçi Mikkelsen'in görev yaptığı 2 yıl boyunca iki ülke ilişkilerinin gelişmesine çok büyük katkılarda bulunduğunu ve içtenlikle çalıştığını belirten Bağış, Polonya'nın ardından Danimarka'nın üstleneceği dönem başkanlığını önemsediklerini, o dönemde de önemli reformların gerçekleşeceğine ve Türkiye'nin AB sürecinin daha da hızlanacağına olan umudunun güçlü olduğunu kaydetti.

"Ama bugünlerde Türkiye-Danimarka ilişkilerinin üzerinde maalesef bir Roj-TV gölgesi var" diye konuşan Bakan Bağış, her ne kadar iki ülke arasında Osmanlıdan başlayan 250 yılık bir ilişki olsa da son zamanlardaki Roj-TV konusunun Türk vatandaşlarının hassasiyetle takip ettiği bir husus haline geldiğini kaydetti. Bakan Bağış, Danimarka'nın Türkiye'ye yabancı bir ülke olmadığına, iki ülkenin NATO'da müttefik olduğuna dikkati çekerek, iki ülkenin sıkıntılarında birbirlerini korumaları ve kollamalarının NATO üyeliğinin bir gereği olduğunu bildirdi. Bağış, şunları söyledi:

‘YAYINLARA HALA İZİN VERİLMESİ ÜZÜCÜ’
"Böyle bir müttefikimizin Roj-TV'nin yayınlarına hala izin veriyor olması bizim için üzüntü vericidir. Sayın Büyükelçi görevine ilk başladığında kendisini yine burada ağırladığımda bu konuyu konuşmuştuk, bugün vedaya geldiğinde hala Roj-TV konusunu konuşuyor olmak tabi bizi üzüyor."

‘YARGI SÜRECİ BİR AN ÖNCE SONLANDIRILMALI’
Bakan Bağış, Büyükelçi Mikkelsen'in bu konuda kişisel olarak çok çabaladığını bildiğini, yargı sürecinin başlamasını çok önemsediğini de söyleyerek, "Ama artık bu yargı sürecinin bir an önce sonuçlanmasını ve gerçekten şiddet yanlısı olan, insanların çocuklarını dağa göndermesini, kepenklerin indirilmesini, ülkede huzursuzluğu teşvik eden yayınlara Danimarka'nın izin vermemesi gerektiği konusundaki hassasiyetimi bir kez daha vurgulamak istiyorum" dedi. Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:

"Danimarka'nın çok güzel bir atasözü var: Vaatler memleketinde insanlar açlıktan ölür. Biz dostlarımızın, müttefiklerimizin vaatlerini önemsiyoruz ama artık vaatlerin somut neticeye dönmesini bekliyoruz. Danimarka gibi birçok konuda işbirliği yaptığımız bir ülkenin Roj TV konusunda daha çok hassasiyet göstermesini önemsiyoruz. PKK sadece bir terör örgütü değildir. PKK aynı zamanda kirli bir rant şebekesidir. Bugün eğer PKK askerlerimize, gençlerimize silah sıkarken bizim insanımızı mermilerle öldürürken, Avrupalı gençleri de uyuşturucu ile zehirleyip öldürüyor. PKK bizim olduğu kadar Avrupa'nın da bir sorunudur. Paris'in, Berlin'in, Brüksel'in, Kopenhag'ın güvenliği Hakkari'de, Şırnak'ta, Batman'da başlar. Terör belasıyla uluslararası mücadeleyi hep beraber sürdürmezsek hep beraber zararlı çıkarız."

‘BÜYÜKELÇİ YARGI SÜRECİNİN BAŞLAMASINDA ETKİLİ OLDU’
Büyükelçi Mikkelsen'in ülkesinde vizelerden sorumlu müsteşar yardımcısı olarak görev yapacağını aktaran Bağış, bu konudaki hassasiyeti oradaki meslektaşları ile paylaşacağına inandığını kaydetti. Büyükelçinin zor bir dönemde zor bir görevi başarı ile sürdürdüğünü, Roj-TV konusunda en azından yargı sürecinin başlamasında etkili olduğunu belirten Bağış, yargı sürecinin bir an önce sonuçlanması temennisinde bulundu.

Büyükelçi Mikkelsen de veda etmek için Bağış'ı ziyaret ettiğini söyleyerek, Bakan Bağış'ın da dediği gibi iki ülke ilişkilerinin uzun bir geçmişe dayandığını, Türkiye ile Danimarka'nın demokrasi ve insan hakları gibi birçok ortak değerleri paylaştığını kaydetti. Danimarka olarak Türkiye'nin AB üyelik sürecini desteklediklerini hatırlatan Mikkelsen, son 2 yılda iki ülke ilişkilerinde herşeyin çok da kolay olmadığını, ancak sadece kendisinin çabaları ile değil iki ülke arasındaki bağ nedeniyle de ilişkilerin doğru yöne gitmekte olduğunu belirtti.

Mikkelsen, Roj-TV konusundaki sorulara karşılık yorum yapmak istemeyerek, bu konunun yargıya intikal ettiğini, yargının bağımsız olduğunu söyledi ve devam etmekte olan bir yargı süreci hakkında özellikle de medyaya yorumda bulunmasının doğru olmayacağını, yargıya müdahale anlamına geleceğini kaydetti. Mikkelsen, Roj-TV'yi izleyip izlemediğinin sorulması üzerine de bu televizyonu izlemediğini kaydetti.

Karayılan ve PKK hakkında ilginç iddia



İddiaya göre İran Murat Karayılan'ı Kandil dışında bir bölgede ablukaya aldı. Örgütün başına da Suriye ile ortak alınan bir karar sonucu 'Bahoz Erdal' kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin getirildi. PKK şimdi İran ve Suriye güdümünde Türkiye'ye karşı koz olarak kullanılıyor.

Başbakan Yardımcısı Arınç’ın, Karayılan’ın İran’da yakalandığı iddialarıyla ilgili “İşin içinde bir şeyler var ama henüz açıklayabilmiş, görebilmiş değiliz. Hem operasyon öncesinde ve sonrasında bizzat bu şahsa ait bir görüntü yayınlanmış değil. Doğrusu bir meçhulun karşısındayız” sözleri gözleri yeniden Kandil’e çevirdi

Kanal D’nin haberine göre, terör örgütü PKK’nın elebaşısı Murat Karayılan ortadan kayboldu. İstihbarat çevreleri, İran’ın, Karayılan’ı bilinmeyen bir yere sakladığını ve yerine Türkiye’nin hiç istemediği bir isim olan Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin’i getirdiğini konuşuyor. Çünkü aynı çevreler, Kandil’de yeni bir oyun sergilendiğini belirtiyor. Kanal D’nin haberine göre, oyunu sahneye koyan İran ve Suriye gizli servisi. Başrollerde de Karayılan ve Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin var.

İddiaya göre Türk istihbarat birimleri Karayılan’ın bulunabileceği adresleri belirledi ve MGK’ya sundu. Kurulda olası bir operasyonun ayrıntıları görüşüldü. Sonunda bilgilerin İran’a verilmesi ve operasyonu onların yapması kararlaştırıldı. Karayılan kendisine yönelik operasyon hazırlığını öğrendi ve Kandil’den kaçtı. Ancak İstihbarat raporlarına göre, Kandil’den kaçmak Karayılan’ı kurtarmadı. İran harekete geçti Karayılan’ı enterne etti. Yani yakalamadı ama gözetim altında tutmaya başladı, kıpırdamasına izin vermiyor. İşte bu noktada İran istihbaratı, Suriye istihbaratıyla işbirliği yapıp Türkiye’yi dışladı. Örgütün başına Suriye kökenli Fehman Hüseyin’in getirilmesini sağladı.

Bu gelişmeler olurken, Başbakan Erdoğan’ın, otoyol kenarında durup İran Cumurbaşkanı Ahmedinejat’la yaptığı 34 dakikalık telefon görüşmesi de dikkati çekti. Resmi açıklamaya göre iki lider Suriye’deki gelişmeleri konuştu. Kulislere yansıyan ise Karayılan’ın konuşulduğu yönünde ve “Suriye lideri Esad’ın düşmesi, Suriyeli Bahoz’un tek başına kalması Karayılan’ın İran’da ovaya inmesi” yönünde bir pazarlığın yapılmış olabileceği.

'Öcalan'la ne görüşecekler Allah aşkına!

'Öcalan'la ne görüşecekler Allah aşkına!'

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, BDP'nin Abdullah Öcalan ile görüşme talebini değerlendirirken, "BDP'nin terör örgütü başıyla görüşmek için böyle bir girişimleri var. Yani ne görüşecekler terör örgütü başıyla Allah aşkına? Görüşmeleri gerekiyorsa, kendilerine oylarıyla destek veren halk ile görüşsünler" dedi.

Canikli, düzenlediği basınla sohbet toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “Somali için 300 milyon dolar dediniz ama bir de 200 milyon dolar haberleri var. Libya'da nakit olarak muhaliflere gönderilen paradan söz ediliyor. Muhalefet de bugün kaynağını sordu” sözleri üzerine Canikli, kendilerinde bu konuda herhangi bir bilgi bulunmadığını söyledi. Canikli, “Bugün basında yer alan haberle ilgili bilgi mevcut değil. Zaten örtülü ödenekten öyle bir aktarma yapıldı mı yapılmadı mı? Bunun açıklaması mümkün olmaz. Örtülü ödenekten ulusal güvenlikle ilgili harcama yapılır onlar hep gizli kalır” diye konuştu.

“Sayın Babacan, bankacılık sistemi konusunda yeni bir stratejiden söz etti. Bir de kurun mevcut seviyesinin enflasyon açısından değerlendirmesini nasıl yaparsınız?” sorusuna Canikli, “Kurdaki gelişmelerin Temmuz ayı enflasyon rakamları üzerinde olumsuz etki yapacağı tahmin ediliyordu. Oradan yola çıkarak 'Merkez Bankasının faiz oranlarını yükseltmesi' beklentisi söz konusuydu. Fakat Temmuz rakamları bu beklenti çerçevesinde ortaya çıkmadı. Tam aksine Temmuz ayında kurdaki ciddi yükselişe rağmen fiyatlar geriye geldi” diye konuştu. Merkez Bankasının enflasyonun oranının düşük çıkacağı beklentisinde olduğunu anımsatan Canikli, bu nedenle faizlerin düşürüldüğünü ifade etti.

BANKACILIK SEKTÖRÜ
Canikli, hem 2008'deki hem de şu anda yaşanan küresel kriz ortamından ülkenin en az etkilenmesinin temel nedenlerinden birinin bankacılık sektörünün güçlü yapısı olduğunu vurgulayadı. Canikli, bankaların mali yapılarının güçlü durumlarını sürdürdüğünü anlattı. Türkiye'nin bankacılık sektöründe çok başarılı politikalar uyguladığını belirten Canikli, “Bu dinamik bir süreç. Bu anlamda çok radikal, özel bir düzenleme yok. Keskin bir düzenleme söz konusu değil. Sürekli olarak gözden geçirilmesi, yeni gelişmelerin adapte edilmesi ve sisteme entegre edilmesi gerekiyor. Yapılan çalışmaların bu çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.

KOŞANER'İN SES KAYDI İDDİASI
“Kamuoyuna yansıyan bir ses kaydı var. eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'e ait olduğu dile getiriliyor. İçeriği ve Genelkurmay'ın dinlenebilir olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Canikli, “Böyle bir konuşma olup olmadığını bilemiyoruz. Basına yansıyan bilgiler var. Bunlar gerçek mi değil mi bilmiyoruz” dedi.
“Bu tür yasadışı dinlemeleri şiddetle kınıyoruz” diyen Canikli, şöyle devam etti:

“Burada bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerekir. Yine bazı haberlerde, 'bu tür dinlemelerin sadece MİT ve polis tarafından yapılabildiği, böyle bir teknik donanıma bunların sahip olduğu, dolayısıyla böyle bir dinleme varsa, bunlar tarafından yapılmış olabileceği' şeklinde ifadeler var. Yasadışı dinlemeleri bu kuruluşların yapması kesinlikle söz konusu değil. Formel yapı içerisinde yasadışı dinleme yapılması söz konusu olamaz. Çok net olarak bunu ifade ediyoruz. Bu tür dinlemeleri teknik olarak herkesin yapabileceğini çok iyi biliyoruz. İç ya da dış kaynaklı olabilir. Bu tür dinlemeler çok zor şeyler değil. Elbette bizim istihbarat örgütlerimiz, kuruluşlarımızın bu tür dinlemeleri ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları mutlaka yapıyorlardır. Sadece bu iki kuruluşumuz tarafından yapılabildiği şeklindeki bilgiler doğru değil. Tüm istihbarat örgütleri bu tür imkanlara sahiptir. Kim tarafından yapıldığını bilmemiz elbette mümkün değil. Bu haberler doğruysa, bunun doğruluğunu teyit edecek kişi Sayın Koşaner'dir ama doğruysa bunu yüzlerce istihbarat örgütü yapabilir.”

Bu tür ses kayıtları üzerinden yapılan tartışmaların daha önce de yaşandığına dikkati çeken Canikli, “Terörle mücadelede profesyonel yaklaşımların hem yönetim anlamında hem de organizasyon anlamında daha profesyonel kuralların uygulanmasını gerekli olduğu bir kez ortaya çıkıyor. Doğru mudur, değil midir bilmiyoruz ama içeriği konuşursak böyle bir değerlendirme yapabiliriz. Doğru ise bu konuşmalar hükümetimizin bu konuda ne kadar isabetli bir doğrultuda hareket ettiğini de teyit eden bir açıklama olur” diye konuştu. Canikli, Hükümetin terörle mücadelede aldığı etkili kararların daha da hızlanacağını belirtti.

BDP'li Tuncel: Libya'yı örnek alsınlar

Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yönelik hava operasyonları durdurmak için sınıra 'canlı kalkan' olmaya giden gruba izin verilmedi.

BDP'li Tuncel: Libya'yı örnek alsınlar

Geceyi Şırnak’ın Balveren Beldesi’nde geçiren Terör Örgütü destekli grupta bulunan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, "Bu operasyon hazırlığını aylar önce AKP tarafından yapılmıştı. Ama biz de diyoruz ki iktidarlar baki değil, Libya’yı örnek alsınlar. Sivillerin ve bebeklerin de katledildiği bu operasyonları ve savaşı kabul etmiyor, muhatap Öcalan’dır diyoruz" dedi.

Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik hava harekatını canlı kalkan olarak durdurmak için aralarında BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, BDP’li Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin ile Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Batman, Tunceli’den gelenlerin bulunduğu Terör Örgütü sempatizanı grubun sınıra geçişine izin verilmedi. Şırnak’ın sınıra 60 kilometre uzaklıktaki Balveren Beldesi’nde durdurulan yaklaşık 300 kişilik Terör Örgütü sempatizanı grup, sloganlar attı. Milletvekili Ayla Akat Ata, Şırnak Valiliği’nin geçişlerine izin verilmeyeceği yönündeki kararı gruptakilere okudu ve karara tepki gösterdi. BDP’liler ile yolu kapatan jandarma arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

BDP Balveren Belde Başkanlığı önünde toplanan grup geceyi burada halaylar çekerek ve şarkılar söyleyerek geçirdi. BDP’lilere, "Operasyonlar durana kadar burada mıyız? diye soru sorarak konuşmasına başlayan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, şunları söyledi:

"Kürt halkı onurlu bir mücadele veriyor. Özgürlük mücadelesinde bu halkın yaşamadığı acı, vahşet kalmadı. Başbakan, açılım, çözüm derken oruç ayında Gülen Cemaati’nin de desteğini alarak operasyon başlattılar. Bu operasyon hazırlığını aylar önce AKP tarafından yapılmıştı. Ama biz de diyoruz ki iktidarlar baki değil Libya’yı örnek alsınlar. Sivillerin ve bebeklerinde katledildiği bu operasyonları ve savaşı kabul etmiyor, muhatap Öcalan’dır diyoruz.

Bu gece konukseverliklerini göstererek kapılarını açan Balverenlilerin konuğu olacağız. Sınırdan gelen barış annelerimizi büyük bir coşku karşılayarak canlı kalkan eylemimize devam edeceğiz." Gece yüzlerini poşuyla kapatan bir grup gösterici, ateş yakarak yolu trafiğe kapattı ve PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar attı.

Terör Örgütü PKK nın Gerçekleştirdiği Katliamlar

ERZURUM, ÇAT, YAVİ BELDESİ, 40 ERKEK VATANDAŞIMIZIN ÖLDÜRÜLMESİ
ERZURUM, ÇAT, YAVİ BELDESİ, 40 ERKEK VATANDAŞIMIZIN ÖLDÜRÜLMESİ
DİYARBAKIR, HANİ, KIRIM KÖYÜ
DİYARBAKIR, HANİ, KIRIM KÖYÜ
ŞIRNAK, CİZRE MERKEZ, BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA YARDIM ETMEYİ REDDETTİGİ İÇİN BU ÖRGÜTÜN VAHŞETİNE KURBAN EDİLEN BİR VATANDAŞ
ŞIRNAK, CİZRE MERKEZ, BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA YARDIM ETMEYİ REDDETTİGİ İÇİN BU ÖRGÜTÜN VAHŞETİNE KURBAN EDİLEN BİR VATANDAŞ
ŞIRNAK, ERUH, MİLAN MEZRASI, ÖĞRETMEN
ŞIRNAK, ERUH, MİLAN MEZRASI, ÖĞRETMEN
MARDİN, MİDYAT, BAYBURT KÖYLERİ, EFELER MEZRASI, 3 ERKEK, 1 KADIN, 7 ÇOCUK öldürülmesi
MARDİN, MİDYAT, BAYBURT KÖYLERİ, EFELER MEZRASI, 3 ERKEK, 1 KADIN, 7 ÇOCUK öldürülmesi
MARDİN, ÖMERLİ, PINARCIK KÖYÜ, 17 ÇOCUK, 6 KADIN, 7 ERKEK
MARDİN, ÖMERLİ, PINARCIK KÖYÜ, 17 ÇOCUK, 6 KADIN, 7 ERKEK
TUNCELİ, PERTEK, PINARLAR KÖYÜ, 4 ÖĞRETMENİN ÖLDÜRÜLMESİ
TUNCELİ, PERTEK, PINARLAR KÖYÜ, 4 ÖĞRETMENİN ÖLDÜRÜLMESİ
MARDİN, ÖMERLİ, PINARCIK KÖYÜ, 17 ÇOCUK, 6 KADIN, 7 ERKEK
MARDİN, ÖMERLİ, PINARCIK KÖYÜ, 17 ÇOCUK, 6 KADIN, 7 ERKEK
ERZİNCAN, KEMALİYE, BAŞBAĞLAR KÖYÜ, 5 KADIN, 27 ERKEK in Öldürülmesi
ERZİNCAN, KEMALİYE, BAŞBAĞLAR KÖYÜ, 5 KADIN, 27 ERKEK in Öldürülmesi
MARDİN, ÖMERLİ, PINARCIK KÖYÜ, 17 ÇOCUK, 6 KADIN, 7 ERKEK
MARDİN, ÖMERLİ, PINARCIK KÖYÜ, 17 ÇOCUK, 6 KADIN, 7 ERKEK
DİYARBAKIR, HANİ, KIRIM KÖYÜ
DİYARBAKIR, HANİ, KIRIM KÖYÜ
MARDİN, NUSAYBİN, AÇIKYOL KÖYÜ, 6 ÇOCUK, 2 KADIN öldürülmesi
MARDİN, NUSAYBİN, AÇIKYOL KÖYÜ, 6 ÇOCUK, 2 KADIN öldürülmesi
SİİRT, ŞİRVAN, DALTEPE KÖYÜ, 10 ÇOCUK, 7 KADIN, 16 ERKEK
SİİRT, ŞİRVAN, DALTEPE KÖYÜ, 10 ÇOCUK, 7 KADIN, 16 ERKEK
MARDİN, NUSAYBİN, AÇIKYOL KÖYÜ, 6 ÇOCUK, 2 KADIN
MARDİN, NUSAYBİN, AÇIKYOL KÖYÜ, 6 ÇOCUK, 2 KADIN
İSTANBUL TUZLA TREN İSTASYONU'NDA BOMBALAMA, 5 YEDEK SUBAY ÖĞRENCİNİN ÖLDÜRÜLMESİ
İSTANBUL TUZLA TREN İSTASYONU'NDA BOMBALAMA, 5 YEDEK SUBAY ÖĞRENCİNİN ÖLDÜRÜLMESİ
MARDİN, YEŞİLLİ, KOYUNLU KÖYÜ, 1 ÇOCUK, 4 KADIN,3 ERKEK öldürülmesi
MARDİN, YEŞİLLİ, KOYUNLU KÖYÜ, 1 ÇOCUK, 4 KADIN,3 ERKEK öldürülmesi
ŞIRNAK, ERUH, MİLAN MEZRASI, ÖĞRETMEN öldürülmesi
ŞIRNAK, ERUH, MİLAN MEZRASI, ÖĞRETMEN öldürülmesi
HAKKARİ, ULUDERE, ORTABAĞ KÖYÜ
HAKKARİ, ULUDERE, ORTABAĞ KÖYÜ
ŞIRNAK, ERUH, MİLAN MEZRASI, ÖĞRETMEN Öldürülmesi
ŞIRNAK, ERUH, MİLAN MEZRASI, ÖĞRETMEN Öldürülmesi
MARDİN, MİDYAT, BAYBURT KÖYLERİ, EFELER MEZRASI, 3 ERKEK, 1 KADIN, 7 ÇOCUK
MARDİN, MİDYAT, BAYBURT KÖYLERİ, EFELER MEZRASI, 3 ERKEK, 1 KADIN, 7 ÇOCUK
MARDİN, YALIM KÖYÜ, HAMZABEY MEZRASI, 4 ÇOCUK, 2 KADIN
MARDİN, YALIM KÖYÜ, HAMZABEY MEZRASI, 4 ÇOCUK, 2 KADIN
HAKKARİ, ULUDERE, ORTABAĞ KÖYÜ
HAKKARİ, ULUDERE, ORTABAĞ KÖYÜ
MARDİN, NUSAYBİN, AÇIKYOL KÖYÜ, 6 ÇOCUK, 2 KADIN
MARDİN, NUSAYBİN, AÇIKYOL KÖYÜ, 6 ÇOCUK, 2 KADIN
DİYARBAKIR, HANİ 4 ERKEK, 5 KADIN, 4 ÇOCUK
DİYARBAKIR, HANİ 4 ERKEK, 5 KADIN, 4 ÇOCUK
HAKKARİ, ULUDERE, ORTABAĞ KÖYÜ
HAKKARİ, ULUDERE, ORTABAĞ KÖYÜ

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Cudi ve Gabar'da büyük operasyon

HAKKARİ'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında 8 askerin şehit olmasının ardından askeri birlikler, Şırnak ve Cizre'de mayın arama tarama faaliyetlerini artırdı. Cudi ve Gabar dağlarındaki derin vadilerde konuşlandırılan özel eğitimli birlikler ise terör örgütü üyelerine karşı operasyonlarını sürdürürken havadan kobra ve Süper Kobra helikopterleri de destek sağlıyor. 
Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki terör saldırısında 8 askerin şehit olmasının ardından askeri birlikler, Şırnak ve Cizre'de mayın arama tarama faaliyetlerini artırdı. 
Cudi ve Gabar dağlarındaki derin vadilerde konuşlandırılan özel eğitimli birlikler terör örgütü üyelerine karşı operasyonlarını sürdürürken havadan kobra ve süper kobra helikopterleri de destek sağlıyor.

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde yola döşenen mayının patlaması sonucu 1 binbaşı ile 7 askerin şehit olmasının ardından bölgede başlatılan operasyonlar sürüyor. 
MAYIN ARAMASI 
Havadan da desteğin sağlandığı operasyonlar devam ederken Şırnak ve Cizre'de mayın arama tarama faaliyetleri de artırıldı. Askerler Şırnak, Cizre, Beytüşşebap, Güçlükonak ile Cudi ve Gabar dağlarının kesiştiği Kasrik Boğazı bölgelerinde dedektörle yollarda ve yola yakın bölgelerde mayın araması yapıyor. 
Bölgede sabah erken saatlerde mayın arama tarama faaliyetlerine başlayan askeri ekiplere yol boyunca güvenliği sağlamak amacıyla askeri zırhlı araçlar, sinyal karıştırıcı jammer araçlar ve eğitilmiş köpekler eşlik ediyor. 
Şırnak, Cizre ve Silopi'nin Irak sınırında ise üst düzeye çıkarılan güvenlik önlemleri devam ediyor. Terör örgütü PKK üyelerinin kaçabileceği noktalarda askerler ve köy korucuları sürekli nöbet tutup devriye görevi yapıyor.
Cudi ve Gabar dağlarında askeri helikopterler keşif uçuşları gerçekleştiriyor.  
Teröristlerin kaçış güzergahlarında ve derin vadilerde konuşlandırılan özel eğitimli birlikler de terör örgütü üyelerine karşı operasyonlarını sürdürüyor. Özel birliklere havadan kobra ve süper kobra helikopterleri de destek sağlıyor. (AA)

İmralı susturulmadan, Kandil söndürülmeden terör bitmez


Teröristlerin son taktiklerinin halkta silahlı taban oluşturmak ve korku salmaya yönelik suikatlar teptiplemek olduğunu öne süren MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, ""İmralı susturulmadan, Kandil söndürülmeden, Mahmur dağıtılmadan bu terör belası bitmeyecek" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, teröristlerin kanlı eylemlerini sürdürmeye devam ettiğini ve halkı da
içine alan yeni taktiklerle yeni eylemlere hazırlandığını belirterek, bir an evvel kararlılıkla hareket edilerek, Türkiye'nin terör belasından kurtarılması gerektiğini söyledi.
Yalçın, Isparta'ya yaptığı ziyarette önce Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın'ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası MHP Isparta İl Teşkilatı'nı ziyaret eden Yalçın, düzenlediği basın toplantısında terör olayları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kanlı terör örgütü PKK'nın son günlerde eylemlerini artırma kararı aldığını ve 15 Haziran'dan itibaren de uygulama safhasına geçtiğini belirten Yalçın, son 45 günde 45 şehit verildiğini belirtti.
SON TAKTİK HALKTA TABAN OLUŞTURMAK
PKK'nın siyasi uzantıları tarafından ilan edilen özerklik söylemlerinin Türk milleti nezdinde itibar görmemesinin bölücü terör örgütünü yeni taktiklere yönelttiğini anlatan Yalçın, "Teröristlerin son taktiklerinden birisi halktan silahlı taban oluşturmak ve korku salmaya yönelik yeni suikastlar tertiplemektir. Bu amaçla bazı bölgelerde terör örgütü sempatizanlarına ve halka silah dağıtılarak, zorla eyleme sevk ediliyorlar. Karşı koyanlar ise acımasızca öldürülmektedir" dedi.
Terör örgütünün devletin meşru yollardan sürdürdüğü terörle mücadeleyi rayından çıkarmak ve iç çatışma ortamının kıvılcımlarını yurdun dört bir yanına sıçratmak istediğini kaydeden Yalçın, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Ocaklara ateş düşüren terör saldırıları yüzünden kendiliğinden oluşan toplumsal refleks içinde kimi gençlerin münferit olarak bulunması gayet olarak normaldir. Şurası muhakkak ki MHP teşkilatlarıyla temas halindeki hiçbir ülkücüsü ve Türk milliyetçisi meşruiyet sınırlarını çiğnemeyecek, kendini bir devletin polisi ve jandarması yerine koymayacak, adaletin tesisini yargıya bırakacaktır.
TERÖRÜN ÜZERİNE KARARLILIKLA GİDİLMELİ
Çünkü düsturları 40 yıllık şerefli bir mücadelenin mihnet, çile ve sabrında yoğrularak kemal bulan, büyük acılarını vatan, millet ve bayrak sevdasında dindiren Türk milliyetçileri, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğü prensibini içlerine sindirmişlerdir." Siyasi iktidarın terör örgütünün üzerine kararlılıkla gitmediği sürece ülkenin terörden kurtulamayacağını kaydeden Yalçın, "İmralı susturulmadan, Kandil söndürülmeden, Mahmur dağıtılmadan bu terör belası bitmeyecek" ifadelerini kullandı. Bu konuda AK Parti iktidarına açık destek verdiklerini de söyleyen Yalçın, "Arzumuz bir an evvel, sadece birkaç uçak sortisiyle değil de onun desteklediği bir kara harekatıyla birlikte meselenin üzerine giderek, Türkiye'nin sınırlarını ve kendi coğrafyasını biran evvel güvenlik altına almalarıdır" diye konuştu. (A.A.)

İmha harekatı lazım


Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine yönelik hava harekatının kara operasyonuyla desteklenmesi gerektiğini bir kez daha yineleyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, ''Terörist kamplara düzenlenen hava harekatları iyi bir başlangıç ama yeterli değildir. Kara operasyonuyla destekli bir imha harekatı bir an önce hayata geçmeli ve canilerin yuvalandığı sınır ötesindeki kamplar yok edilmelidir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Etimesgut Belediyesinin Eryaman'daki Türk Konut Maket Salonu'nda düzenlediği iftara katıldı. Yemek sonrası davetlilere hitap eden Bahçeli, Ramazan ayının, karşılıklı yardımlaşmanın, zorda kalanı hatırlamanın manevi sorumluluğunun en üst seviyede hissedildiği bir ay olduğunu belirtti.
Bahçeli, içinden geçilen zaman diliminde Türk milletinin hem varlığından hem devamlılığından hem de bütünlüğünden rahatsız olan odakların, saldırılarına hız verdiğini dile getirerek, "Türkiye, bölücü terörün kanlı ve iğrenç eylemleriyle sarsılmaktadır. Her gün vatan evlatlarımız şehit olmakta, bayrağa sarılı tabutlar memleketlerindeki baba ocaklarına gitmektedir" diye konuştu.
"MELUN EMELLERİNE ASLA ULAŞAMAYACAKLARDIR"
Tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Bahçeli, şunları söyledi: "Ne acıdır ki, çocuklar öksüz, anneleri dul kalmaktadır. Milli vicdanlar yaralıdır ve yakılan ağıtlar gök kubbede yankılanmaktadır. Ülkemizin dört bir yanındaki manzaralardan yüreklerimiz yanmaktadır. Kırıkkale, Yozgat, Kayseri, Ardahan, Burdur, Hakkari, Ordu, Kahramanmaraş, Ankara ve Manisa şehitlerini bağrına basmıştır. Katiller lanetlenmiştir. Amaçlarına asla ulaşamayacakları bir kez daha dile getirilmiştir. Biz de bu anlamlı akşamda Etimesgut'tan diyoruz ki hainler boşuna uğraşmasın ve ihanet havasında havanda su dövmesin. Türk milleti üzerinde hesapları olan mihraklar asla sonuç alamayacaklar ve melun emellerine asla ulaşamayacaklardır.
"Türkiye bu açılım rezaletinden kurtulmadıktan sonra hunhar terör ve bölücülükle baş etmesi çok zordur" diyen Bahçeli, bir taraftan bataklığın yayılması için faaliyetler yürütülürken diğer tarafta sivrisinekle mücadele etmeye çalışmanın abes, çelişki ve siyasi patolojik bir vaka olduğunu iddia etti.
"YIKIM PROJESİ DEVLETİ TAM OLARAK ACİZ BİR DURUMA DÜŞÜRMÜŞTÜR"
PKK terör örgütünün adam kaçırma ve haraç toplama eylemlerine hız vermesinin devletin zaaf içinde olduğunun işareti ve kanıtı olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çerçevede, Milli Güvenlik Kurulunda 'devlet otoritesinin en güçlü şekilde hissettirileceğine' dönük ibarelerin çok gecikmiş bir karar olduğu tartışılmazdır. İşin bu noktaya gelmesinden, bölücü terörün bu kadar şımarmasından ve küstahça davranmasından sorumlu kimdir ve bunun hesabını kimler, nasıl verecektir? Açılan ve oluşturulan müsait ortamı değerlendiren bölücü caniler vatan toprakları üzerinde kurtarılmış bölgeler oluşturma arayışına ve çabasına girecek kadar cüret kazanmışlardır."
Bunun için, sokaklardaki infazların ve hain pusuların hedefinde askerin, polisin ve kamu görevlilerinin bulunduğunu savunan Bahçeli, "Demokratik açılım saçmalığıyla özgürlükten ve demokrasiden bahseden gafillerin Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın iyice sindirildiklerini görmeleri gerekmektedir.
Ne kadar ilginçtir ki, son günlerde 'barış çöktü, barış dili zarar gördü, yeniden başa döndük' fitnesi bu sürece paralel gitmektedir. Kimlere hizmet ettiği bizim tarafımızdan belli olan bu sözlerin bölücülüğün propaganda malzemesi arasında yer aldığı kuşkusuzdur. Bu şartlar altında hala yıkım projesinden taviz verilmeyeceğini söylemek, akıl dışıdır ve üstelik bu konuda ısrar, Türk milletinin ayrılmasına ve ülkemizin bölünmesine çanak tutulduğu anlamına gelecektir" diye konuştu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'A UYARI
Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Bahçeli, "Kendisini uyarmak istiyorum; açılım fesadı devam ettiği sürece bölücülük kendisine üreyeceği uygun ortamı her zaman bulabilecektir. Bu nedenle girdiğiniz yanlıştan bir an önce dönün ve koordinatör bakanı görevinden acilen alın" dedi.
Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yönelik hava harekatlarına da değinen Bahçeli, "Terörist kamplara düzenlenen hava harekatları iyi bir başlangıç ama yeterli değildir. Kara operasyonuyla destekli bir imha harekatı bir an önce hayata geçmeli ve canilerin yuvalandığı sınır ötesindeki kamplar yok edilmelidir. Sınır güvenliği sağlanmalı, teröristlerin geçiş güzergahı kilitlenmeli ve sızanlar tesirsiz hale getirilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, "Avrupa Birliği dayatmaları dahilinde, PKK taleplerinin sözcülüğünü televizyonlardan ısrarla gündeme taşıyan sözde aydınlar ve terör uzmanları bulunduğunu" iddia ederek, Türk milletinin bu kişileri dinlemekten bıktığını söyledi.
"SOMALİ'DEKİ DURUMUN NEDENİ ACIMASIZ TERÖR"
Somali'de yaşanan son 60 yılın en büyük felaketi olan yoksulluk ve sefalet şartlarının herkesi derinden etkilediğini belirten bahçeli, 10 milyona yaklaşan nüfusuyla 20 yıldır iç savaşın ve aşiret kavgalarının merkezinde olan Somali'nin mevcut halinin insanlık adına utanç verici olduğunu ifade etti.
Somali'nin bu duruma düşmesinin gerisinde, kavmiyetçi körlükten kaynaklanan acımasız terörün, özerklik sevdasına kapılan aşiretlerin, sömürgeci uygulamaların, iç savaş ve toplumsal ihtilafların geldiğini dile getiren Bahçeli, Şöyle konuştu: "Buna rağmen milletimiz alicenaplığını göstermiş ve binlerce kilometre uzaklıktaki bu ülkeye yardım elini uzatmıştır. Somali'ye yapılan katkı ve parasal desteği çok önemsediğimizi ve takdir ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Ne var ki bu yardımın halkla ilişkiler faaliyetine dönüşmesi utanmazlığın ve kepazeliğin daniskası olmuştur. Başbakan'ın gözüne girmek için birbirleriyle yarışan ve devletten verdiklerinin fazlasını almak için ellerini ovuşturan yandaş iş adamları, medya patronları ümit ederim ki aynı hassasiyeti ülkemizde de gösterirler." (AA)

Askeri kontrol noktasına saldırı

DİYARBAKIR’ın Ergani İlçesi kırsal kesiminde askerlere pusu kuran PKK’lı teröristlerin açtığı ilk ateşte, 1’i ağır 4 asker yaralandı. Yaralılardan durumu ağır olan ve ilk anda şehit olduğu açıklanan astsubayın duran kalbi doktorların yoğun çabasıyla yeniden çalıştırıldı. Helikopterle Diyarbakır Asker Hastanesi’ne kaldırılan astsubay yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor.
Ergani’nin Ortaçağ Köyü’nde bir grup PKK’lı terörist dün gece yarısı nöbet tutan geçici köy korucularına taciz ateşi açtı. Korucuların karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmanın ardından teröristler kaçtı. Kaçan teröristleri etkisiz hale getirmek için Diyarbakır 7’nci Koloru Komutanlığı’ndan Sikorsky helikopterlerle bölgeye askerler sevkedildi.
Bölgede bu sabah saatlerinde PKK’lıların izini süren askerlere teröristler, Ergani ile Elazığ’ın Maden İlçesi arasındaki Değirmendere Köyü yakınlarında pusu kurdu. Teröristler güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Açılan ilk ateşte 1 astsubay, 1 uzman çavuş ve 2 er olmak üzere 4 asker yaralandı. Timdeki askerlerin anında karşılık vermesiyle teröristler, izlerini kaybettirmek için ormanlık ve dağlık alana kaçtı. Kaçan teröristleri etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyonlar sürdürülüyor.
DURAN KALBİ ÇALIŞTIRILDI
Saldırıda yaralananlara ilk müdahale kaldırıldıkları Ergani Devlet Hastanesi’nde yapıldı. Burada durumu ağır olan astubayın kalbi durması üzerin önce şehit olduğu açıklandı. Ancak doktorların yoğun çabasıyla astsubayın duran kalbi yeniden çalıştırıldı. Ardından yaralılar helikopterle Diyarbakır Asker Hastanesi’ne kaldırıldı. Duran kalbi çalıştırılan astsubayın durumunun kritik olduğu ve yoğun bakım ünitesinde tedavisinin sürdüğü belirtildi.
MEZRAYA SALDIRIP 2 ÇOCUĞU KAÇIRMIŞLAR
Ergani’de bugün saat 10.30 sıralarınra pusu kururarak 1’i ağır 4 askeri yaralayan PKK’lıların saldırısının detayları ortaya çıkmaya başladı.
Bir grup PKK’lının dün saat 23.00 ile bugün saat 01.00 arasında Ergani’ye 9 kilometre uzaklıkta bulunan Ortaağaç Köyü’ne bağlı Sürekli Mezrası’na silahlı saldırı düzenledi. Köydeki korucuların karşılık vermesi üzerine teröristlere çatışma çıktı.
Yaklaşık 2 saat süren çatışma sırasında köye sızan PKK’lılar yaşları 8 ile 10 arasında olan biri kız 2 çocuğu yanlarına alarak kaçtı. PKK’lılar yanlarında götürdükleri çocukları bir süre sonra serbest bıraktı. Çocuklar Değirmendere Jandarma Karakolu’na götürüldü.
HAVA DESTEKLİ OPERASYON
Bölgede kaçan teröristleri etkisiz hale getirmek için hava destekli başlatılan operasyon sürdürülüyor. Diyarbakır’dan Sikorsky helikopterlerle bölgeye indirilen komandolar teröristlerin izlerini sürüyor. Bölgeyi iyi ibilen korucular da operasona destek veriyor. Bu arada Kobra helikopterlerin de PKK’lıların bulunduğu alanları ateş altına aldığı belirtildi.
PKK’lıların pusu kurup 4 askeri yaraladığı Diyarbakır-Elazığ karayolundaki Değirmendere Köyü yakınlarında da önlem alıp, araçların geçişine kontrollü olarak izin veriyor. Zırhlı araçlarla önlemler devam ederken, karadan da sevk edilen askerler PKK’lıları takibini sürdürüyor. Elleri tetikte olan askerler arazide çalışmalarını sürdürüyor.
Bu arada bölgede köy korucularının kuru otları tutuşturması kısa süreli heyecan yarattı. Yapılan telsiz görüşmelerinde herhangi bir durumunun olmadığı ve otların yakıldığı ortaya çıktı.
 
Koramiral Kadir Sağdıç’tan ilginç savunma: Donanmada yaşanan tutuklamalar komşu ülkeyi cesaretlendirdi. Kıbrıs ve doğal rezerv araştırmaları için artık bize kafa tutuyorlar.
Koramİral Kadir Sağdıç’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 10 sanığın, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirildiği iddia edilen belgelere ilişkin yargılanmasına başlandı. Sağdıç, masum ve mağdur olduğunu vurgulayıp suçlamaları reddetti. Sağdıç’ın avukatı ise reddi hakim talebinde bulundu.

Tutuklamalar, Yunanistan askerini bile cesaretlendirdi

Donanmadaki tutuklamaların rakip ülkeleri cesaretlendirdiğini belirten Koramiral Sağdıç, “Yunanistan Kıbrıs’taki doğal kaynaklar için kafa tutuyor” dedi.
Koramiral Kadir Sağdıç’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 10 sanığın, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirildiği iddia edilen belgelere ilişkin yargılanmasına başlandı. Beşiktaş’taki İstanbul 12. Ağır Ceza’da yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Kemalettin Yakar, Behçet Altıntaş, Mehmet Cem Çağlar, Erdinç Yıldız ve Hüseyin Hançer ile bu davanın tutuksuz “Balyoz Planı” davasının tutuklu sanıkları Koramiral Kadir Sağdıç ve Albay Ali Türkşen ile tutuksuz sanıklar astsubaylar Halil Cura, İsmail Bak ile Tanju Veli Aydın katıldı. Duruşmada söz alan Sağdıç’ın avukatı Murat Ergün, CMK’nın 25. maddesinin 1. fıkrası uyarınca reddi hakim talebinde bulunduğu bildirdi. Ergün, komplo ve sözde delillerle kamuoyununa yansıtılan belgelerin geçen sürede yetkin kurumlar tarafından incelendiğini belirterek, bu kurumlarca hazırlanan bilirkişi raporlarında bu belgeler üzerinde oynama yapıldığına yönelik defalarca bilirkişi raporları hazırlandığını söyledi. Ergün, İstanbul Cumhuriyet Savcısı’nın Sağdıç hakkında 2 kez müebbet isterken Sağdıç’a “Sen ne düşünüyorsun?” diye sormadığını öne sürerek, müvekkiline suçlamalara ilişkin cevap hakkı bile verilmediğini kaydetti.

Hukuksuz, karanlık dönem
Sanık Sağdıç da Türk milletine 40 yıldır gece-gündüz hizmet ettiğini belirterek, masum ve mağdur olduğunu savunarak, kendi şahsında TSK’nın mağdur edildiğini kaydetti. Sağdıç, ekonomik iflastaki Yunanistan’ın ordunun ve özellikle amiral ve subaylarının yarısı tutuklu Deniz Kuvvetlerinin durumundan cesaret alıp Kıbrıs bölgesindeki doğal rezervleriyle ilgili araştırma sahaları konusunda uyarılarda bulunma cesareti gösterdiğini söyledi.

Dosya üst mahkemede
Mahkeme heyeti, Kadir Sağdıç’la birlikte bazı sanık avukatlarının reddi hakim taleplerinin değerlendirilmesi için dava dosyasının üst mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

BOP’un istediği adımlar atılıyor

MHP’li Yusuf Halaçoğlu Libya’da yaşananları değerlendirdi: Her şey ABD’nin BOP projesine uygun gelişiyor. Muhtemelen Amerikan yanlısı bir hükümet kurulacak. Akdeniz’in kontrol edilebilmesi ABD için çok önemli. Libya’da yönetim değişikliği bunu sağlayacak. Aynısı Suriye  için de planlanıyor.

Yusuf Halaçoğlu: Hedef Çin
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Libya ve bölgede yaşanan olayların ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP) hizmet ettiğini söyledi. Halaçoğlu, ABD’nin gelişmekte olan Çin’i kontrol altına almak istediğini belirterek “Libya bundan sonra Çin’e petrol vermeyebilir. ABD’nin Çin’i kontrolü ancak Çin’in ihtiyaç duyduğu petrolü aldığı ülkelere sahip olarak mümkün” dedi. Halaçoğlu şöyle devam etti: “Libya’da muhtemelen ABD yanlısı bir hükümet kurulacak. ABD-Türkiye arasındaki ilişkilere bağlı olarak da haliyle ilişkiler belli bir düzeyde olur. Yapılmak istenen BOP’a uygun kişilerin iktidara gelmesi. Aynısı Suriye’den de isteniyor.”

Savaş uçağını yerli üreteceğiz

Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) arasında “Jet Eğitim Uçağı ve Muharip Uçak Kavramsal Tasarım Projesi” sözleşmesi imzalandı. Sözleşme çalışmaları 9 aydır devam ediyordu.

Kendi savaş uçağımızı yapacağız
Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile A.Ş. (TUSAŞ) arasında “Jet Eğitim Uçağı ve Muharip Uçak Kavramsal Tasarım Projesi” sözleşmesi imzalandı. TUSAŞ’tan yapılan açıklamaya göre, TUSAŞ Balgat Tesislerinde gerçekleştirilen imza törenine Milli Savunma Bakanı (MSB) İsmet Yılmaz, Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar ile birlikte Genelkurmay, MSB, SSM, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve savunma sektöründen askeri ve sivil yetkililer katıldı. Savunma Sanayii İcra Komitesinin 15 Aralık 2010 tarihindeki toplantısında; Hava Kuvvetleri Komutanlığının 2020’li yıllardan sonraki jet eğitim uçağı ve muharip uçak ihtiyacının milli geliştirme projesi olarak karşılanması amacıyla ilk aşamada kavramsal tasarım yapılması için TUSAŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verilmişti.  Bu karar doğrultusunda yürütülen çalışmalar sonucunda, söz konusu kavramsal tasarım projesine ait sözleşme ve ilgili dokümanlar hazırlandı ve taraflarca müzakere edilerek üzerinde uzlaşma sağlandı.

Kirpi test ediliyor
Bu arada,  BMC Savunma Sanayi ve Özel Projeler Bölüm Yöneticisi Nadi Postoğlu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda 6 yıllık çalışma sonucunda üretilen mayına dayanıklı ’Kirpi’ isimli zırhlı araçların test sürecinin tamamlandığını söyledi. Araçların mayına ve diğer patlayıcılara karşı dayanıklı olduğunu, askerlerin sıcak soğuk, karlı, yağmurlu, gece gündüz tüm arazi ve iklim şartlarında rahat hareket edebilmesini sağladığını anlatan Postaoğlu, TSK ile imzalanan 500 araçlık siparişin şu ana kadar yaklaşık 200’ünü teslim ettiklerini kaydetti. Ayda 40 ile 60 adet arasında üretim yapıldığını ifade eden Postoğlu, “Kirpi”nin uygulamada elde ettiği başarıların memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

Hainler inlerinde imha edildi

 
Mehmetçiğe kurşun sıkan karanlık eller cezalarını buldu...TSK, Irak’ın kuzeyindeki terör kamplarına yaptığı hava harekatının bilançosunu açıkladı: 73 barınak, 6 sığınak, 14 tesis, 1 cephanelik 8 depo vuruldu. 90-100 terörist öldürüldü. Yaralı sayısı ise 80’i aştı.

Sorti sayısı bile belli
Genelkurmay, 17-22 Ağustos tarihlerinde Irak’ın kuzeyindeki cani yuvalarına gerçekleştirdiği hava harekatının sonuçlarını internet sitesinde duyurdu. Vurulan noktalar ve sorti sayıları bile açıklandı.

Operasyon sürecek
Modern ve klasik mühimmatın kullanıldığı taarruzların ardından hasar değerlendirmesi ve hedef tespiti amacıyla 24 keşif uçuşu yapıldığı duyurulurken, operasyonların süreceği de vurgulandı. ‰ 10’da
Teröristler zayiatı gizleme peşinde
Kandil’in silahlı gücü HPG’nin ana karargahında TSK’nın hava harekatında ölen 3 terörist için tören düzenlendi. Fazla kayıp vermediğini iddia eden Kandil’in bombalanan yerlere gazetecilerin ve sivil halkın girmesini yasaklaması, gerçeğin gözlerden uzak tutulmak istendiğini de kanıtlar gibiydi.

5 günlük operasyonda 100 terörist öldürüldü
TSK, Irak’ın kuzeyindeki terör kamplarına düzenlenen hava harekatında 90-100 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak’ın kuzeyinde yuvalanan terör örgütüne yönelik harekatın bilançosunu açıkladı. TSK’nın internet sitesinde yapılan açıklamada, TSK tarafından, Irak’ın kuzeyi ve Kandil dağı bölgesindeki bölücü terör örgütü unsurlarını etkisiz hale getirmek ve örgütün fiziksel alt yapısını tahrip etmek maksadıyla, 17-19 Ağustos 2011 tarihlerinde, Türk Hava Kuvvetleri uçakları ile hava harekatı ve karada konuşlu ateş destek vasıtaları ile ateşle taarruz icra edildiği, harekatla ilgili güncel bilgilerin kamuoyuyla paylaşıldığı bildirildi. Açıklamada, Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından, 20 Ağustos 2011’de Metina, Zap, Avaşin-Basyan ve Hakurk bölgesinde tespit edilen 13 hedef, 21 Ağustos 2011 tarihinde, Kandil, Gara, Zap ve Metina bölgelerinde tespit edilen 4 hedef, 22 Ağustos 2011 tarihinde ise Zap, Hakurk, Avaşin-Basyan ve Kandil bölgesinde tespit edilen 7 hedefin etkili olarak vurulduğu belirtildi.

Köylere kaçtılar
En gelişmiş hedef tespit ve atış kontrol sistemleri kullanılarak, 17-22 Ağustos 2011 tarihlerinde icra edilen hava harekatında, 132 hedefe, 102 sorti ile modern ve klasik mühimmatın kullanıldığı başarılı taarruzlar gerçekleştirildiği, topçu birliklerince 349 hedefin yoğun olarak ateş altına alındığı, harekatta, 73 barınak, 6 sığınak, 18 mağara, 8 depo, 14 tesis/bina, 1 cephanelik, 9 uçaksavar mevzii, 3 kontrol noktasının etkili olarak vurulduğunun belirlendiği bildirildi. Bu aşamada etkisiz hale getirilen terörist sayısını kesin olarak ifade etmenin mümkün olmadığı kaydedilen açıklamada, elde edilen ilk bilgilerden, hava taarruzunun teröristler üzerinde baskın tesiri yarattığı, 90-100 teröristin etkisiz hale getirildiği, 80’den fazla yaralı teröristin bölgedeki hastaneler ve köylere taşındığı, çok sayıda terörist ile temasın kesildiği, çok sayıda teröristin yerel sivil halkın bulunduğu köylere kaçarak halkı canlı kalkan olmaya zorladığının öğrenildiği ifade edildi.

Zayiatlarını gizliyorlar
TSK’nın internet sitesinde yapılan açıklamada, 17-22 Ağustos 2011 tarihlerinde icra edilen hava harekatında, 132 hedefe, 102 sorti ile, modern ve klasik mühimmatın kullanıldığı başarılı taarruzlar gerçekleştirildiği, hasar kıymetlendirmesi ve hedef tespiti maksadıyla 24 sorti keşif uçuşu icra edildiği belirtildi. Harekatın sevk ve idaresinin Genelkurmay Başkanlığınca, icrasının Hava Kuvvetleri Komutanlığı 2’nci Hava Kuvveti Komutanlığı-Diyarbakır ve Kara KUvvetleri Komutanlığının sınıra yakın ateş üslerinden sağlandığı bildirilen açıklamada, ateş altına alınan hedeflerin, ayrıntılı bir analiz sonucu tespit edildiği, defalarca doğrulandığı ve sivillerin yaşadığı meskun mahal olmadıkları kesinlikle tespit edildikten sonra hedef listesine dahil edildikleri vurgulandı. Açıklamada, “Hava harekatı icra edilen bölgelere basın mensuplarının ve yerel halkın girişinin bölücü terör örgütü tarafından engellendiği, bu hususun bölgedeki gerçek zayiat ve hasarı gizlemeye yönelik olduğu, temas kurulamayan teröristlerin ise örgütten kaçmış olabilecekleri değerlendirilmektedir” denildi.

Profesyonel ordunun uzmanları görücüye çıktı
Kayseri’de, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 89. yıldönümünün kutlamaları öncesinde yapılan tören provasında, profesyonel orduda görev alacak uzman çavuşlar da yer aldı. Mustafa Kemalpaşa Bulvarı üzerinde gerçekleştirilen tören provasına Garnizon Komutanlığı’na bağlı askeri birlikler katıldı. Sabah saatlerinde bulvarı trafiğe kapanmasının ardından başlayan provada görev alan askerler, tören geçişini beklemeye başladı. Vatandaşların da izlediği tören provasında askerlerin kıyafetleri yine askerler tarafından özenle düzeltildi. Tören provasına ise profesyonel orduda görev alacak uzman çavuşların katılması dikkat çekti. Nano-teknoloji ile geliştirilen üniformalarıyla tören alanında bulunan uzman çavuşlar, ilk kez görücüye çıkmış oldu. Önceki yıllarda yapılan provalarda yer alan komandoların bu yılki tören provasında yer almaması da göze çarptı.

TSK: K. Irak'ta 100 terörist etkisiz hale getirildi



Genelkurmay, geçtiğimiz hafta K. Irak'a düzenlenen hava harekatlarında 90-100 kadar teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.



Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamada, Kuzey Irak’ta yürütülen hava harekatının bilançosu açıklandı. Buna göre TWSK’nın operasyonlarında 90 ile 100 arasında PKK’lı etkisiz hale getirilirken, 80 PKK’lı da yaralandı.

İşte Genelkurmay’ın yaptığı açıklamanın detayları:

* Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, Irak’ın kuzeyi ve Kandil dağı bölgesindeki bölücü terör örgütü unsurlarını etkisiz hale getirmek ve örgütün fiziksel alt yapısını tahrip etmek maksadıyla; 17-19 Ağustos 2011 tarihlerinde, Türk Hava Kuvvetleri uçakları ile hava harekâtı ve karada konuşlu ateş destek vasıtaları ile ateşle taarruz icra edilmiş, harekât ile ilgili güncel bilgiler kamuoyu ile paylaşılmıştır.

* Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından, 20 Ağustos 2011 tarihinde, Metina, Zap, Avaşin-Basyan ve Hakurk bölgesinde tespit edilen 13 hedef, 21 Ağustos 2011 tarihinde, Kandil, Gara, Zap ve Metina bölgelerinde tespit edilen 4 hedef, 22 Ağustos 2011 tarihinde ise Zap, Hakurk, Avaşin-Basyan ve Kandil bölgesinde tespit edilen 7 hedef etkili olarak vurulmuştur.

* En gelişmiş hedef tespit ve atış kontrol sistemleri kullanılarak, 17-22 Ağustos 2011 tarihlerinde icra edilen hava harekâtında;
-132 hedefe, 102 sorti ile, modern ve klasik mühimmatın kullanıldığı başarılı taarruzlar gerçekleştirilmiş,
- Hasar kıymetlendirmesi ve hedef tespiti maksadıyla 24 sorti keşif uçuşu icra edilmiştir.

* Ateş üslerinde konuşlu topçu birliklerince 349 hedef yoğun olarak ateş altına alınmıştır.

* Harekâtın sevk ve idaresi Genelkurmay Başkanlığınca; icrası Hv.K.K.lığı (2’nci Hava Kuvveti Komutanlığı-Diyarbakır) ve K.K.K.lığının sınıra yakın ateş üslerinden sağlanmıştır.

* Ateş altına alınan hedefler, ayrıntılı bir analiz sonucu tespit edilmiş, defalarca doğrulanmış ve sivillerin yaşadığı meskun mahal olmadıkları kesinlikle tespit edildikten sonra hedef listesine dahil edilmiştir.

* Harekâtta; 73 barınak, 6 sığınak, 18 mağara, 8 depo, 14 tesis/bina, 1 cephanelik, 9 uçaksavar mevzii, 3 kontrol noktasının etkili olarak vurulduğu belirlenmiştir.

* Bu aşamada etkisiz hale getirilen terörist sayısını kesin olarak ifade etmek mümkün olmamakla birlikte, elde edilen ilk bilgilerden; hava taarruzunun teröristler üzerinde baskın tesiri yarattığı, 90-100 teröristin etkisiz hale getirildiği, 80’den fazla yaralı teröristin bölgedeki hastaneler ve köylere taşındığı, çok sayıda terörist ile temasın kesildiği, çok sayıda teröristin yerel sivil halkın bulunduğu köylere kaçarak halkı canlı kalkan olmaya zorladığı öğrenilmiştir.

* Ayrıca, hava harekâtı icra edilen bölgelere basın mensuplarının ve yerel halkın girişinin bölücü terör örgütü tarafından engellendiği, bu hususun bölgedeki gerçek zayiat ve hasarı gizlemeye yönelik olduğu, temas kurulamayan teröristlerin ise örgütten kaçmış olabilecekleri değerlendirilmektedir.

* Diğer taraftan, 19 Ağustos 2011 tarihinde, nokta istihbaratına dayalı olarak yurt içinde icra edilen hava harekâtında 5 teröristin etkisiz hale getirildiği ve etkisiz hale getirilen teröristlerin 17 Ağustos 2011 günü Hakkari-Çukurca karayolunda 9 güvenlik görevlisinin şehit edildiği eylemi düzenleyen gruba mensup oldukları öğrenilmiştir.

* Harekâta ait kesin değerlendirmelere ulaşıldıkça kamuoyu ile paylaşılacaktır. Bu bakımdan bilgi ve belgelere dayanmayan, ayrıca Genelkurmay Başkanlığınca teyit edilmeyen haberlere itibar edilmemesi önem arz etmektedir.

* Irak’ın kuzeyi ve yurt içi bölücü terör örgütünün faaliyetleri açısından yakından izlenecek, hava ve kara operasyonlarına devam edilecektir

Sınıra 2 bin komando sevk edildi



Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yönelik Ramazan Bayramı sonrası sınır ötesi kara operasyona hazırlanan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) sınır bölgesine yaptığı lojistik sevkiyatının ardında, personel sevkiyatına başladı. 2 bin komanda sivil minibüsler ile Şırnak'a gönderildi.

Doğu ve Güneydoğu'da terör saldırıları artması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarına yönelik başlatmış olduğu hava destekli operasyonlar sürüyor. Hükümetin 17 Ekim'de sonara erecek sınır ötesi tezkereyi 1 yıl uzatma isteği, sınır ötesi kara harekatı gündeme getirdi. Sınırın sıfır noktasında 3 aydan bu yana yapılan lojistik desteğin ardından ise bölgeye bu kez karayolu ile personel sevkiyatı yapıldı.

Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı'ndan toplatılan 2 bin komando 120 araçlı sivil minibüsler ile Mardin yolu üzerinde Şırnak'a sevk edildi. Son yılların en büyük askeri sevkiyatı sırasında üst düzey güvenlik önlemleri alındı. Karayolunda konvoyun başında zırhlı panzer, orta ve sonlarında ise sinyal kesici Jammer araçlar eşlik etti.

Şehit uzman çavuş son yolculuğuna uğurlandı



Çukurca karayolunda PKK'lıların 17 Ağustos çarşamba günü askeri konvoya düzenlediği antitank mayınlı ve roketatarlı saldırıda 7 asker ve 1 korucu ile birlikte şehit düşen ve 5 gün sona Zap Suyu'nda bulunan Uzman Çavuş Erhan Ar, memleketi Yozgat'ta gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.


Şehit Ar’ın cenazesi helallik alınması için önce baba evine getirildi. Burada toplanan yaklaşık 2 bin kişi, cenazenin eve getirilmesi sırasında tekbir getirip PKK aleyhine sloganlar attı. Oğlunun bayrağa sarılı tabutuna sarılarak, ’Erhanım’ diye feryat eden şehidin annesi Medine, baygınlık geçirdi. Ayakta durmakta güçlük çeken baba Mustafa Ar ise yakınlarının yardımıyla oğlunun tabutuna sarılıp gözyaşı döktü. Şehidin eşi Ayşegül ise tabuta sarılıp, ’Yiğidim, aslanım, beni bırakıp nereye gidiyorsun’ diye gözyaşı döktü. Bu arada evin önünde toplananların tabuta dokunmak istemesi izdihama neden oldu.

CENAZE TÖRENİ MEYDANDA 
Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı cenaze töreni kalabalık nedeniyle camii yerine İstasyon Meydanı’nda yapıldı. Buradaki törene şehidin annesi Medine, babası Mustafa, eşi Ayşegül, çocukları Mustafa ve Yaren ile akrabaları, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, AK Parti milletvekileri Ertuğrul Soysal, Yusuf Başer, Vali Necati Şentürk, Jandarma Genel Komutanlığı Eğitim Komutanı Korgeneral Osman Eker ile belediye başkanları, kaymakamlar katıldı.

’ŞEHİT BABANIZI ÖPÜN, ONU UĞURLAYALIM’ 
Daha sonra İlçe Müftüsü Ahmet İkbal Aydın, tarafından cenaze namazı kıldırıldı. Namazın ardından şehidin eşi ve çocukları tabutun başına geldi. Burada şehidin eşi Ayşegül önce eşinin tabutuna sarıldı ardından çocukları Mustafa ve Yaren’e dönerek "Bakın şehit babanız, onu öpün, uğurlayalım" demesi üzerine çocuklar da babalarının tabutuna sarılıp, öptüler. Şehidin tabutu daha sonra omuzlara alındı. Bu sırada ise şehidin oğlu Mustafa, babasının tabutana asker selamı durdu. Törene katılanlar tekbir getirip, ’Kahrolsun PKK’ sloganları attı. Şehit Uzman Çavuş Erhan Ar’ın cenazesi daha sonra cenaze aracıyla Yerköy Şehitliği’ne götürülerek toprağa verildi.

23 Ağustos 2011 Salı

Cizre ablukaya alındı: 6 polis yaralı

CİZRE'DE GERGİN GECE

Şırnak’ın Cizre ilçesinde bölücü terör örgütü yandaşları ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Polise ses bombası atan göstericiler 6 polisi yaraladı.